Birinci TBMM binası İlk meclis binası ne zaman nerede kuruldu? Başkanı kimdir? İlk meclis binası resmi. Meclis ne zaman açılacak? Meclis ne zaman tatile girdi? Meclis ne zaman kuruldu? Bu özel günde insanlar meclisin ne zaman kurulduğunu ismini resmini merak etmektedir. İstanbul'un 16 Mart'ta işgali üzerine, Heyeti Temsiliye Reisi Mustafa Kemal Paşa, 19 Mart 1920'de yayınladığı genelgeyle ''Ankara'da, olağanüstü yetkili bir meclis''in toplanacağını duyurmuştur. İşte detaylar...
Genelgede, ''ulusun bağımsızlığını ve devletin kurtarılmasını sağlayacak önlemleri düşünüp uygulamak üzere ulusça olağanüstü yetki verilecek bir meclisin Ankara'da toplantıya çağrılması ve dağıtılmış olan mebuslardan Ankara'ya gelebileceklerin de bu meclise katılmaları'' istenir.
Bu amaçla yapılacak seçimle belirlenen milletvekilleri ile dağıtılan Osmanlı Mebusan Meclisi'nden kaçarak Ankara'ya gelebilenler, ilk Meclis'te yer alabileceklerdi.
Mustafa Kemal; 22 Nisan 1920'de Büyük Millet Meclisi'nin açılışını duyurduğu genelgesinde ise bundan böyle ''bütün sivil ve askeri makamların ve bütün ulusun emir alacağı en yüksek kat''ın bu Meclis olacağını kaydeder.
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ (TBMM) NE ZAMAN KURULDU?
Osmanlı İmparatorluğu'nun 1. Dünya Savaşı'ndan yenik çıkmasının ardından, Mondros Mütarekesi'ne rağmen ülkenin işgal edilmeye başlanması üzerine Mustafa Kemal Paşa, 19 Mayıs 1919'da Samsun'a çıktı.
Amasya Tamimi ile Erzurum ve Sivas kongrelerinde alınan kararlar, ''ulusun egemenliğini yine ulusun sağlayacağı''nı ortaya koydu.
1919 sonbaharında yapılan seçimlerden sonra Osmanlı Mebusan Meclisi 12 Ocak 1920'de, 168 üyesinden 162'sinin katılımıyla toplandı.
Mustafa Kemal, Erzurum mebusu seçilmişti ancak o Ankara'da kaldı. Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti yanlısı milletvekillerinin çoğunlukta olduğu bu Meclis, 28 Ocak 1920'de yaptığı gizli oturumda Misakımilli'yi kabul etti. İstanbul'un 16 Mart'ta işgali ve Milli Mücadele yanlılarının tutuklanmaya başlamaları üzerine, milletvekilleri ve aydınlar, Ankara'ya kaçmaya başladı.
Mebusan Meclisi de 18 Mart'ta son kez toplanarak, Meclisin süresiz olarak tatil edilmesini kararlaştırdı.
Mustafa Kemal, 19 Mart 1920'de yayımladığı genelgeyle ''Ankara'da olağanüstü yetkili bir Meclis''in toplanacağını duyurdu.
Genelgede, ''Ulusun bağımsızlığını ve devletin kurtarılmasını sağlayacak önlemleri düşünüp uygulamak üzere ulusça olağanüstü yetki verilecek bir Meclisin Ankara'da toplantıya çağrılması ve dağıtılmış olan mebuslardan Ankara'ya gelebileceklerin de bu Meclise katılmaları'' istendi.
Bu amaçla yapılacak seçimle belirlenen milletvekilleri ile dağıtılan Osmanlı Mebusan Meclisinden kaçarak Ankara'ya gelebilenlerden 84'ü, ilk Mecliste yer aldı. Mustafa Kemal, 22 Nisan 1920'de Büyük Millet Meclisi'nin açılışını duyurduğu genelgesinde ise bundan böyle ''bütün sivil ve askeri makamların ve bütün ulusun emir alacağı en yüksek kat''ın bu Meclis olacağını kaydetti.
23 Nisan 1920'de, Hacıbayram Camisi'nde cuma namazı kılınıp, kurbanlar kesildikten sonra ilk TBMM, İttihat ve Terakki Kulübü olarak yapılan binada açıldı.
Cumhuriyete giden yolda büyük adımlar atılmasını sağlayacak Türkiye Büyük Millet Meclisinin 99 yıl önce 23 Nisan'da açılması, Türkiye Cumhuriyetinin kurtuluş mücadelesinin en önemli safhalarından birisi oldu.
MİLLİ İRADE
TBMM, açıldığından bu yana milli iradenin yansımasının simgesi oldu. TBMM'nin ilk Başkanı Mustafa Kemal Atatürk, 1 Mart 1920 tarihinde Meclisin 4. toplantı yılının açılışında da bunun önemine dikkati çekti.
Atatürk'ün sözleri tutanaklara şöyle yansıdı:
"Hep birlikte bakışlarımızı, vicdanımızın merkezi olan millete dikelim. Orada erdemin, vefa ve içten bağlılığın, yenileme arzusunun, egemenlik aşkının ve geleceğin sönmeyen ateşi yanmaktadır. Bu kutsal ateş, kendi içindeki bilgisizlik ve karanlığı yakacak ve bağımsızlığımızın önüne dikilecek olan bütün engelleri yıkacaktır. Efendiler, millet önünde, onun hak ettiği bağımsızlığın önünde, onun layık olduğu gelişme ve yenileme arzusu önünde, her kuvvet ancak milletin irade ve amaçlarına uymak şartıyla yaşayabilir. Milletin irade ve amaçlarına uymayanların talihi hüsrandır, çökmedir.''
MECLİS'İN ADI
Tarihçi, gazeteci-yazar Enver Behnan Şapolyo, Meclis'in adının, Mustafa Kemal'in, Hükümet Konağı'nda Valinin odasında yaptığı toplantıda konulduğunu yazar.
Şapolyo'ya göre, Atatürk, ''Meclis'in adının 'Meclisi Müessesan' (Kurucu Meclis) olmasını'' istemekte, bununla ''rejimi değiştirebilecek bir Meclis'in kurulmasını sağlamayı'' amaçlamaktaydı. Fakat bundan vazgeçerek, genelgesinde, ''olağanüstü yetkilere sahip Meclis'' olarak bildirdiğini aktaran Mustafa Kemal, toplantıdakilere, düşüncelerini sorar.
''Kurultay, Meclisi Kebir'' gibi cevaplar alan Mustafa Kemal'in, ''Biz burada Kurultay veya Meclisi Kebir adı ile bir meclis kurarız. Fakat Türk milleti, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin açılmasını bekleyecektir'' deyince, odadakiler hep bir ağızdan, ''Bulduk'' derler. Mustafa Kemal'in ne bulduklarını sorması üzerine, şu cevap verilir: ''Yeni meclisin adını: Türkiye Büyük Millet Meclisi...''
NEDEN 23 NİSAN CUMA?
Gazeteci Yunus Nadi Abalıoğlu, Meclis'in aslında 22 Nisan 1920 Perşembe günü açılmasının kararlaştırıldığını, ancak Milli Mücadele karşıtlarının, hareketin başarısız olması için dini kullanmaları ve kendilerini ''şer'an asi'' ilan etmeleri karşısında, açılışın cuma gününe alındığını belirtir.
Nitekim, ''tatlı ve ılık bir bahar günü'' 23 Nisan'da, Hacıbayram Camii'nde Cuma Namazı kılındıktan, kurbanlar kesildikten sonra; önünde ''ruhani bayrakların taşındığı'' büyük bir topulukla gelinerek, İttihat ve Terakki Kulübü olarak yapılan binada, saat 13.45-14.00'te törenle TBMM açılır.
Ankara'nın ''muhteşem ve heybetli bir gün'' yaşadığını; ''daha sabahtan herkesin büyük bir bayram sevincine katılmak için evlerinden dışarıya uğradığı''nı anlatan Yunus Nadi, alınan tüm önleme rağmen, camiden binaya güçlükle gidilebildiğini kaydeder.
''İlk Meclis'' olarak anılacak bu bina, Meclis'in toplanması kararı alındığında henüz hazır değildi ve kiremitleri yerleştirilmemişti. Şapolyo, Ulucanlar'da yapılan bir okul için Marsilya'dan kiremitlerin de yetmemesi üzerine halkın evlerindeki kiremitleri sökerek, Meclis için kucak kucak kiremit taşıdıklarını anlatır.
Ankaralı marangozlar da toplantı salonuna kürsü yaparlar; salonun aydınlatılması için ise tavana, bir kahvehaneden getirilen kenarları avizeli büyük bir petrol lambası asılır.
Milletvekillerinin oturacakları sıralar da Ankara Muallim Mektebi (öğretmen okulu) ile Ankara Sultanisi'nden (lise) sağlanır.
KALPAKLI, FESLİ, SARIKLI MİLLETVEKİLLERİ
Meclis, en yaşlı üye sıfatıyla Sinop Mebusu Şerif Bey'in, konuşmasıyla açılır. Şerif Bey, konuşmasında, ''ulusumuzun iç ve dış tam bağımsızlık (istiklali tam) içinde yazgısının sorumluluğunu doğrudan doğruya yüklenip kendisini yönetmeye başladığını bütün cihana duyurarak Büyük Millet Meclisi'ni açıyorum'' diyerek, Meclis'in amacını da açıklar.
Yrd. Doç. Dr. Yavuz Aslan, Meclis'in ilk toplantısına katılan milletvekili sayısı ile bunların kimler olduğunun kesinlik kazanmadığını belirtir.
Mazhar Müfit Kansu ise ''mebusların adedinin ilk açılışta 115 olduğu''nu belirtir. Kansu, ''bizzat merak ederek saydım, 50 mebus kalpaklı ve 41 mebus fesli ve 21 mebus sarıklı idi'' diye ekler. Kansu, Meclis zabıtlarından 338 mebusun katılması gerektiğini; ancak ''115 mebusun 23 Nisan'da'' Meclis'in açılış günü gelebildiğini kaydeder ve mayıs ayında 62 üyenin daha Meclis'e geldiğini belirtir.
Yavuz Aslan'ın, İhsan Güneş'ten aktardığına göre, ilk Meclis'te 52 asker, 42 idareci, 39 memur, 32 din adamı (16 müftü, 9 müderris ve 7 şeyh), 30 öğretmen, 16 sağlıkçı (15 doktor, 1 eczacı), 7 aşiret reisi, 4 emniyet mensubu, 2 reji görevlisi ve 1 diplomat ile 102 serbest meslek gruplarından milletvekili bulunuyordu.
TBMM'nin birinci devresi 23 Nisan 1920'de başlayıp 21 Mayıs 1927'ye kadar sürdü.
Genelgede, ''ulusun bağımsızlığını ve devletin kurtarılmasını sağlayacak önlemleri düşünüp uygulamak üzere ulusça olağanüstü yetki verilecek bir meclisin Ankara'da toplantıya çağrılması ve dağıtılmış olan mebuslardan Ankara'ya gelebileceklerin de bu meclise katılmaları'' istenir.
Bu amaçla yapılacak seçimle belirlenen milletvekilleri ile dağıtılan Osmanlı Mebusan Meclisi'nden kaçarak Ankara'ya gelebilenler, ilk Meclis'te yer alabileceklerdi.
Mustafa Kemal; 22 Nisan 1920'de Büyük Millet Meclisi'nin açılışını duyurduğu genelgesinde ise bundan böyle ''bütün sivil ve askeri makamların ve bütün ulusun emir alacağı en yüksek kat''ın bu Meclis olacağını kaydeder.
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ (TBMM) NE ZAMAN KURULDU?
Osmanlı İmparatorluğu'nun 1. Dünya Savaşı'ndan yenik çıkmasının ardından, Mondros Mütarekesi'ne rağmen ülkenin işgal edilmeye başlanması üzerine Mustafa Kemal Paşa, 19 Mayıs 1919'da Samsun'a çıktı.
Amasya Tamimi ile Erzurum ve Sivas kongrelerinde alınan kararlar, ''ulusun egemenliğini yine ulusun sağlayacağı''nı ortaya koydu.
1919 sonbaharında yapılan seçimlerden sonra Osmanlı Mebusan Meclisi 12 Ocak 1920'de, 168 üyesinden 162'sinin katılımıyla toplandı.
Mustafa Kemal, Erzurum mebusu seçilmişti ancak o Ankara'da kaldı. Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti yanlısı milletvekillerinin çoğunlukta olduğu bu Meclis, 28 Ocak 1920'de yaptığı gizli oturumda Misakımilli'yi kabul etti. İstanbul'un 16 Mart'ta işgali ve Milli Mücadele yanlılarının tutuklanmaya başlamaları üzerine, milletvekilleri ve aydınlar, Ankara'ya kaçmaya başladı.
Mebusan Meclisi de 18 Mart'ta son kez toplanarak, Meclisin süresiz olarak tatil edilmesini kararlaştırdı.
Mustafa Kemal, 19 Mart 1920'de yayımladığı genelgeyle ''Ankara'da olağanüstü yetkili bir Meclis''in toplanacağını duyurdu.
Genelgede, ''Ulusun bağımsızlığını ve devletin kurtarılmasını sağlayacak önlemleri düşünüp uygulamak üzere ulusça olağanüstü yetki verilecek bir Meclisin Ankara'da toplantıya çağrılması ve dağıtılmış olan mebuslardan Ankara'ya gelebileceklerin de bu Meclise katılmaları'' istendi.
Bu amaçla yapılacak seçimle belirlenen milletvekilleri ile dağıtılan Osmanlı Mebusan Meclisinden kaçarak Ankara'ya gelebilenlerden 84'ü, ilk Mecliste yer aldı. Mustafa Kemal, 22 Nisan 1920'de Büyük Millet Meclisi'nin açılışını duyurduğu genelgesinde ise bundan böyle ''bütün sivil ve askeri makamların ve bütün ulusun emir alacağı en yüksek kat''ın bu Meclis olacağını kaydetti.
23 Nisan 1920'de, Hacıbayram Camisi'nde cuma namazı kılınıp, kurbanlar kesildikten sonra ilk TBMM, İttihat ve Terakki Kulübü olarak yapılan binada açıldı.
Cumhuriyete giden yolda büyük adımlar atılmasını sağlayacak Türkiye Büyük Millet Meclisinin 99 yıl önce 23 Nisan'da açılması, Türkiye Cumhuriyetinin kurtuluş mücadelesinin en önemli safhalarından birisi oldu.
MİLLİ İRADE
TBMM, açıldığından bu yana milli iradenin yansımasının simgesi oldu. TBMM'nin ilk Başkanı Mustafa Kemal Atatürk, 1 Mart 1920 tarihinde Meclisin 4. toplantı yılının açılışında da bunun önemine dikkati çekti.
Atatürk'ün sözleri tutanaklara şöyle yansıdı:
"Hep birlikte bakışlarımızı, vicdanımızın merkezi olan millete dikelim. Orada erdemin, vefa ve içten bağlılığın, yenileme arzusunun, egemenlik aşkının ve geleceğin sönmeyen ateşi yanmaktadır. Bu kutsal ateş, kendi içindeki bilgisizlik ve karanlığı yakacak ve bağımsızlığımızın önüne dikilecek olan bütün engelleri yıkacaktır. Efendiler, millet önünde, onun hak ettiği bağımsızlığın önünde, onun layık olduğu gelişme ve yenileme arzusu önünde, her kuvvet ancak milletin irade ve amaçlarına uymak şartıyla yaşayabilir. Milletin irade ve amaçlarına uymayanların talihi hüsrandır, çökmedir.''
MECLİS'İN ADI
Tarihçi, gazeteci-yazar Enver Behnan Şapolyo, Meclis'in adının, Mustafa Kemal'in, Hükümet Konağı'nda Valinin odasında yaptığı toplantıda konulduğunu yazar.
Şapolyo'ya göre, Atatürk, ''Meclis'in adının 'Meclisi Müessesan' (Kurucu Meclis) olmasını'' istemekte, bununla ''rejimi değiştirebilecek bir Meclis'in kurulmasını sağlamayı'' amaçlamaktaydı. Fakat bundan vazgeçerek, genelgesinde, ''olağanüstü yetkilere sahip Meclis'' olarak bildirdiğini aktaran Mustafa Kemal, toplantıdakilere, düşüncelerini sorar.
''Kurultay, Meclisi Kebir'' gibi cevaplar alan Mustafa Kemal'in, ''Biz burada Kurultay veya Meclisi Kebir adı ile bir meclis kurarız. Fakat Türk milleti, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin açılmasını bekleyecektir'' deyince, odadakiler hep bir ağızdan, ''Bulduk'' derler. Mustafa Kemal'in ne bulduklarını sorması üzerine, şu cevap verilir: ''Yeni meclisin adını: Türkiye Büyük Millet Meclisi...''
NEDEN 23 NİSAN CUMA?
Gazeteci Yunus Nadi Abalıoğlu, Meclis'in aslında 22 Nisan 1920 Perşembe günü açılmasının kararlaştırıldığını, ancak Milli Mücadele karşıtlarının, hareketin başarısız olması için dini kullanmaları ve kendilerini ''şer'an asi'' ilan etmeleri karşısında, açılışın cuma gününe alındığını belirtir.
Nitekim, ''tatlı ve ılık bir bahar günü'' 23 Nisan'da, Hacıbayram Camii'nde Cuma Namazı kılındıktan, kurbanlar kesildikten sonra; önünde ''ruhani bayrakların taşındığı'' büyük bir topulukla gelinerek, İttihat ve Terakki Kulübü olarak yapılan binada, saat 13.45-14.00'te törenle TBMM açılır.
Ankara'nın ''muhteşem ve heybetli bir gün'' yaşadığını; ''daha sabahtan herkesin büyük bir bayram sevincine katılmak için evlerinden dışarıya uğradığı''nı anlatan Yunus Nadi, alınan tüm önleme rağmen, camiden binaya güçlükle gidilebildiğini kaydeder.
''İlk Meclis'' olarak anılacak bu bina, Meclis'in toplanması kararı alındığında henüz hazır değildi ve kiremitleri yerleştirilmemişti. Şapolyo, Ulucanlar'da yapılan bir okul için Marsilya'dan kiremitlerin de yetmemesi üzerine halkın evlerindeki kiremitleri sökerek, Meclis için kucak kucak kiremit taşıdıklarını anlatır.
Ankaralı marangozlar da toplantı salonuna kürsü yaparlar; salonun aydınlatılması için ise tavana, bir kahvehaneden getirilen kenarları avizeli büyük bir petrol lambası asılır.
Milletvekillerinin oturacakları sıralar da Ankara Muallim Mektebi (öğretmen okulu) ile Ankara Sultanisi'nden (lise) sağlanır.
KALPAKLI, FESLİ, SARIKLI MİLLETVEKİLLERİ
Meclis, en yaşlı üye sıfatıyla Sinop Mebusu Şerif Bey'in, konuşmasıyla açılır. Şerif Bey, konuşmasında, ''ulusumuzun iç ve dış tam bağımsızlık (istiklali tam) içinde yazgısının sorumluluğunu doğrudan doğruya yüklenip kendisini yönetmeye başladığını bütün cihana duyurarak Büyük Millet Meclisi'ni açıyorum'' diyerek, Meclis'in amacını da açıklar.
Yrd. Doç. Dr. Yavuz Aslan, Meclis'in ilk toplantısına katılan milletvekili sayısı ile bunların kimler olduğunun kesinlik kazanmadığını belirtir.
Mazhar Müfit Kansu ise ''mebusların adedinin ilk açılışta 115 olduğu''nu belirtir. Kansu, ''bizzat merak ederek saydım, 50 mebus kalpaklı ve 41 mebus fesli ve 21 mebus sarıklı idi'' diye ekler. Kansu, Meclis zabıtlarından 338 mebusun katılması gerektiğini; ancak ''115 mebusun 23 Nisan'da'' Meclis'in açılış günü gelebildiğini kaydeder ve mayıs ayında 62 üyenin daha Meclis'e geldiğini belirtir.
Yavuz Aslan'ın, İhsan Güneş'ten aktardığına göre, ilk Meclis'te 52 asker, 42 idareci, 39 memur, 32 din adamı (16 müftü, 9 müderris ve 7 şeyh), 30 öğretmen, 16 sağlıkçı (15 doktor, 1 eczacı), 7 aşiret reisi, 4 emniyet mensubu, 2 reji görevlisi ve 1 diplomat ile 102 serbest meslek gruplarından milletvekili bulunuyordu.
TBMM'nin birinci devresi 23 Nisan 1920'de başlayıp 21 Mayıs 1927'ye kadar sürdü.