Gece ve gündüz nasıl meydana gelir?
Dünyaya gece ve gündüzleri güneşin ışığı verir. Dünya saatte 960 km. hızla bir topaç gibi kendi çevresinde döner. Dünya’nın kendi etrafında bir turu 24 saattir.
Dünya dönerken Güneş’ten ışık almayan tarafı gecedir.
Dünya’nın güneşe bakan yüzü gündüzdür.
Yıldızlar nereye gider?
Gündüz vakti yıldızlar yine gökteki yerlerindedir ama güneşin ışığı onlardan daha parlak olduğu için yıldızları göremeyiz.
Güneş neden batar?
Güneş aslında hiç kımıldamaz. Dünya kendi etrafında döndüğü için sanki güneş doğudan yükselip batıdan batıyormuş gibi görünür.
Gölgeler
Işık daima doğru bir çizgi halinde yol alır. Böylece ışığın yolu üzerinde duran her şeyin arkasında koyu gölgeler görürsünüz.
ÖĞLE VAKTİ GÜNEŞ TAM TEPEMİZDEDİR VE GÖLGELER ÇOK KISADIR.
SABAH ERKEN SAATTE VE AKŞAM, GÜNEŞ ALÇAKTA OLDUĞU İÇİN GÖLGELER UZUNDUR.
Zamanı ölçmenin yolları
Eski çağlarda avcılar geceleri kaç kere uykuya yattıklarını sayarak ne kadar uzakta olduklarını anlarlardı.
Şövalyeler bir müsabakanın süresini tutmak için bir kum saati kullanırlardı. Şişenin üst yarısındaki kum tamamen aşağıya döküldüğü zaman müsabaka biterdi.
İnsanlar güneş saatleri de kullandılar. Gündüz vakti güneşin gölgesi kadranın üstüne düşer ve hareket ederek zamanı belirlerdi.
Saatin gelişimi
Mısırlılar gece ve gündüzü saatlere bölmüşlerdi. Saat kadranına düşen bir sopanın gölgesinden faydalanıyorlardı.
Geceleyin bir kovayı suyla doldururlardı. Kovadaki küçük bir delikten su dışarı akarken saati öğrenmek için su seviyesindeki işaretlere bakarlardı.
Herkes saati değişik metotlarla ölçtüğü için insanların buluşmaları zor oluyordu. Değişmez bir saat ölçüsüne ihtiyaçları vardı.
1581’de İtalyan bilgin Galileo, bir lambanın sallandığını gördü. Lamba ne kadar büyük olursa olsun gidip gelme süresinin aynı olduğunu fark etti.
Böylece sarkaçlı saat icat edildi. Bu saat, gidip gelen sarkacı sayesinde zamanı kesin olarak ölçebiliyordu. İnsanlar o gün bugün saatleri kullandılar
Günümüzde çok daha hassas saatler yapılıyor. Hatta bilim adamları 1.700.000 yılda bir saniye hata yapan atomik saatler icat ettiler.
Zamana ayak uydurmak
Günün her dakikasında dünyanın bir yerinde güneş doğuşu, güneş batışı, öğle ya da gece yarısı yaşanmaktadır.
Doğuya doğru uçarken her meridyen geçişinizde saatinizi bir saat ileri almalısınız. Batıya uçarken de her meridyende bir saat geri almalısınız
Dünya 24 zaman dilimine bölünmüştür. Bu dilimler harita üzerinde meridyen çizgileri ile ayrılır. Aralarındaki boşluklar dünyanın bir saatte ne kadar döndüğünü gösterir.
Milletlerarası tarih çizgisini geçtiğiniz zaman, saatinizi değil takviminizi değiştirmeniz gerekir. Batıya giderken bir gün kaybeder, doğuya giderken bir gün kazanırsınız.
Mevsimler neden değişir?
Dünya güneşin etrafında dönerken daima bir tarafa yatar ve bizlere değişik mevsimler verir.
Güneş’e doğru yatık yan kürede yaz mevsimi varken diğerinde kış mevsimidir.
Sonbahar ve ilkbahar, iki yarı kürenin güneşe eşit uzaklıkta bulunduğu ara mevsimlerdir.
Kar adam mı, kum adam mı?
İki yarıkürede her zaman birbirine zıt mevsimler yaşanır. Birinde yazken diğerinde kıştır.
Uzun günler ve kısa günler
Yaz günleri kış günlerinden daha uzundur; çünkü güneşe doğru yatık olan yarıküre güneş ışığını daha uzun süre alır.
Gece yarısı güneşinin ülkesi
Dünyanın güneşe doğru yatık olmasından dolayı güneş ışınlan kutup bölgelerinde her zaman dağınık bulunurlar. Bu yüzden kutuplar her zaman soğuk ve buzludurlar.
Kutuplar kışın günün hemen hemen 24 saati karanlıktırlar. Yazın ise bütün gün ve gece boyunca güneş parlar.
300 yıl kadar önce bazı İngiliz suçluları, kışı karanlıkta geçirmeye gönderilmektense asılmak için yalvarırlardı.
Ekvatorda mevsimler
Ekvator bölgesinin güneşe uzaklığı hiç değişmez. Güneş ışınları buraya dik vurur, bu yüzden her zaman sıcaktır.
Ekvator bölgesi daima güneşe aynı uzaklıkta olduğu için yaz ve kış yoktur. Sadece bir kuru mevsim, bir de yağmurlu mevsim vardır.
Yağmurlu mevsimde denizden esen rüzgârlar nem getirirler. Kuru mevsimde de rüzgârlar karadan denize doğru eserler.
Mevsim değişiklikleri
Kış: Kış en soğuk mevsimdir. Günler kısadır ve hava erken kararır. Kışın birçok ülkeye kar yağar ve donmalar meydana gelir. Bitkiler büyümez ve ağaçlar yapraksızdır. Bazı hayvanların kışın sıcak tutan kürkleri vardır. Bazı hayvanlar bütün kış uyur. İnsanlar kalın giysiler giyerler ve zamanlarının çoğunu kapalı yerlerde geçirirler.
İlkbahar: Günler uzamaya ve ısınmaya başlar. Ağaçlar yapraklanır, çiçekler tomurcuklanır ve bitkiler yeniden büyümeye başlar. Kışı sıcak ülkelerde geçiren kuşlar geri dönerler, yuvalarını yaparlar ve yumurtlarlar. Hayvanlar çiftleşir ve yavru yaparlar. İnsanlar hava ısındıkça daha çok açıklığa çıkarlar.
Yaz: Yılın en sıcak mevsimi yazdır. Günler uzundur ve geç saatlere kadar hava kararmaz. Her- şey iyice büyür. Çiçekler açar, ağaçlar meyve verir ve tarlalarda buğdaylar başaklanır. Kuşlar ve hayvanlar için yiyecek boldur. İnsanlar zamanlarının çoğunu dışarıda geçirirler ve güneşin keyfini çıkarırlar. Birçok insan deniz kenarı gibi yerlere tatile giderler.
Sonbahar: Günler kısalmaya ve serinlemeye başlar. Bitkiler artık çiçek açmaz ve ağaçlar yapraklarını dökerler. Ağaçlarda meyveler, çalılıklarda yemişler boldur. Tahıllar biçilir, tarlalar sürülür. Çiftçiler ve hayvanlar kış için yiyecek depolarlar. Bazı kuşlar sıcak ülkelere göçerler.
Hava durumu nedir?
Günlük hava durumunu üç şeyin karışımı oluşturur; Güneş, hava ve su. Güneş bize sıcaklık verir, hava hareket ederek rüzgâr yapar ve su da bulutları, yağmuru, karı oluşturur.
Hep aynı yağmur
Gördüğünüz yağmur daha önce milyonlarca defa yağmıştır. Dünyanın aynı suyu nasıl tekrar tekrar kullandığını görmek için suyun yolculuğunu izleyin.
Güneş
Güneş her gün denizlerden ve nehirlerden milyonlarca litre suyu buharlaştırır. Böylece minicik, görünmez nem damlacıktan gökyüzüne yükselir.
Bulutlar
Sıcak hava yükseldikçe serinler. Böylece minik nem damlacıkları milyonlarca sayıda daha büyük su damlacıklarını oluştururlar. Bu su damlacıkları da birleşerek bulut olurlar.
Bulut tipleri
Kümülüs, iyi hava demektir. Bu bulutlar beyaz ve pamuk gibidirler. Büyük ve koyu renk olanları genellikle kötü havayı getirirler.
Stratus, genellikle bütün göğü kaplayan soluk gri renkli, ince bit bulut tabakasıdır Bu bulutlar hafif yağmurların ya da çiseleyen yağmurların habercisidir.
Nimbus’lar kenarları pürüzlü gri yağmur bulutlandır. Bazılarının tepeleri beyaz olup karnabahara benzerler. Bunlar genellikle fırtınaların işaretidir.
Kasırga ve hortumlar
Kasırga, ağaçları sökebilen, binaları yıkabilen kuvvette dev bir tropikal fırtınadır.
Hortum, kasırgadan daha küçük fakat daha hızlıdır ve en az onun kadar tehlikelidir. Yoluna çıkan her şeyi içine çekebilir ve imha edebilir.
Deniz üstünde meydana gelen hortumlar daha uzun boyludur. Zaman zaman insanlar bu hortumları deniz canavarı zannetmişlerdir.
Yağmur: Havanın sıcaklığı düştükçe su damlacıklarının sayısı artar. Yeteri kadar su damlası oluştuktan sonra bulutun taşıyamayacağı kadar ağırlaşırlar ve yağmur şeklinde yere düşerler.
Kar: Kar taneleri, yağmur damlaları ile aynı yoldan oluşurlar; ancak, hava çok soğuduğu zaman su damlaları donarak buz kristallerini meydana getirir ve bunlar kar olarak yere düşerler. Yağmur ve eriyen karlar, dereler ve nehirler şeklinde akarak göl ve denizlere geri gelirler. Sonra su, bütün bu yolculuğu yeni baştan yapar.
Cirrus, yağmurdan önceki boğucu havaya sebep olan bulutlardır. Çok yükseklerde bulunurlar ve buz kristallerinden oluşmuşlardır.
Neden rüzgar eser?
Hava ısındığı zaman yükselir ve boşalttığı yeri soğuk hava doldurur. Hava bu şekilde hareket edince rüzgârlar oluşur.
Ekvatordaki sıcak hava yükseldiği ve yeri kutuplardaki soğuk hava tarafından doldurulduğu için bazı rüzgârlar dünyayı baştan aşağı geçerler.
Gök gürültüsü ve şimşek
Kötü havalarda bulutların içi elektrik yüklüdür. Şimşek bir buluttan kaçan dev bir elektrik kıvılcımıdır.
Şimşek çevresindeki havayı ısıtır. Sıcak havanın soğuk havayı kuvvetle itmesi sonucu gök gürültüsü sesi çıkar.
Gökkuşağı
Güneş ışınları yağmur damlalarının içinden geçtiği zaman bir gökkuşağı görürsünüz. Renkler hep aynı sıraya göredir: Kırmızı, turuncu, san, yeşil, mavi, çivit ve mor.