Her sene 5 Mayıs - 6 Mayıs tarihleri arasında kutlanan Hıdırellez ne demektir? Hıdırellez hakkında bir mü'minin görüşü ne yönde olmalıdır? Çok fazla batıl itikat var. Mesela para kesmek gibi; gazete sayfalarını para niyeti ile dua ederek kesiyorlar... Ya da gül dibine ev yapmak gibi. Müslümanlar Hıdırellez kutlar mı? hıdırellez caiz mi diyanet? hıdırellez cübbeli ahmet hoca bu konu hakkında ne düşünüyor? hıdırellezde gül ağacının altına dilek gömmek günah mı sorularınızın yanıtı haber detayında.
Sevgili kardeşim,
Öncelikle dinimiz hiçbir yanlış uygulamayı kabul etmez. Hıdırellez kutlamalarını hurafeler ve hurafelerle doldurmak doğru değildir. Bahsettiğiniz batıl inançları görmezden gelmek ve bu tür batıl inançlardan kaçınmak gerekir.
Her yıl, bahar mevsiminde yeşilliklerin canlandığı Mayıs ayı başında Hıdırellez bayramı kutlanır. Bu bayramda insanlar ateş yakarak ve üstünden atlayarak bir servet bulacaklarını düşünür, girecekleri bir eve sahip olmayı umarlar ve bu bayramda bazı adetler ile daha birçok niyetin gerçekleşmesini beklemektedirler.
Bunların gerçeklikle ne kadar ilgisi var? Daha doğrusu Hıdırellez ne anlama geliyor? Bunun bir aslı olması gerektiğini düşünüyoruz, o zaman böyle bulunmalı. Bana bunun hakkında bilgi verir misin?
Efendim, bazı konular halk geleneğine bürünebilir ve özlerinden uzaklaşabilir. Mayıs başında kutlanan Hıdırellez bayramında sanırım böyle bir bombardıman vakası var. Olayın özünü şu şekilde ifade edebiliriz:
Hz.Musa (as) döneminde, hükümdarlardan birinin saf fikirli oğlu, kendini dine vermiş ve dini bir hayat yaşamak ve hayatını dini ayinler ile değerlendirmek istemiştir. Babasının egemenliği, rütbesi ve konumu onu tatmin etmiyor. Rabbimiz, hükümdarın oğlunun dini hizmetlere bağlılığını ve çevrenin rehberliğini de sever. Ona mucizeler bahşetti. Bu nedenle bu gencin rehberlik için dolaşırken ziyaret ettiği çorak topraklar yeşile dönmeye başlar. Kuru çöllerin yeşilliği, hükümdarın oğlunun oradan geçtiğini gösterir.
Arapça'da yeşile de bir isim (hazr) olduğu için kurak yerlerin yeşile döndüğünü gören insanlar, Hızır'ın buradan geçtiğini söyleyerek Hızır adını meşhur etmeye başlarlar. Bu genç adam bazen dönemin peygamberi İlyas ile de tanışır. Böylece halk, İlyas'ın alaihis-selam ile buluştuğu günü Hızır-İlyas'ın buluşma günü olarak çağırır. Daha sonra bu isim Hıdırellez'i oluşturacak şekilde yuvarlanır. Merhumun adını, oğlunuzun adını Eyyub, dikkatli olun, soruya ip kalır, tıpkı onun söylediği gibi, Hızır ve İlyas Hıdırellez olur.
Hızır'ın aslında geçtiği yerleri yeşillendiren bir muhafız mı, yoksa peygamber mi olduğuna dair çeşitli rivayetler var. Ama gerçek şu ki anne babanın hayatını yaşayan Hızır, beş tür hayatın ikinci derecesinde yaşıyor. Bu seviyedeki yaşam bizim gibi maddi koşullara bağlı değildir. Aynı anda birçok yerde farklı görüntülerle bulunabilir.
Dolayısıyla halk arasında "Hızır yardımına ulaştı." ve söylentiler yayılıyor.
Bazen Hızır'ın mevkisini alıp Hızır'dan ders alan velilerin olduğu, Hızır gibi başı dertte olanların imdadına yetiştikleri anlaşılır, bu yüzden onların da Hızır olduğu düşünülmüştür.
Hazretlerinin Mektubundaki bu konuyla ilgili soru cevapta, "Hızır aleyhisselam yaşıyor ama hayatı ikinci derece hayat, diğer birçok alim onun hayatta olmadığını düşünüyor. Formda bilgi var.
Hızır - İlyas'ın buluşma günü olarak bildiğimiz Hıdırellez bayramında bu bilgiler ve ilgi dikkate alındığında gerçekçi bir bakışla bakmak ve kutlamak mümkün olacaktır.
Ateş yakıp atlamak, oyuncak evler inşa etmek, gerçeğe ulaşılacağını düşünmek gibi gelenekler halkın dileği olarak kabul edilir. Doğru gerçekler olarak kabul edilmezler. Onlardan yardım beklenemez.
Sevgili kardeşim,
Öncelikle dinimiz hiçbir yanlış uygulamayı kabul etmez. Hıdırellez kutlamalarını hurafeler ve hurafelerle doldurmak doğru değildir. Bahsettiğiniz batıl inançları görmezden gelmek ve bu tür batıl inançlardan kaçınmak gerekir.
Her yıl, bahar mevsiminde yeşilliklerin canlandığı Mayıs ayı başında Hıdırellez bayramı kutlanır. Bu bayramda insanlar ateş yakarak ve üstünden atlayarak bir servet bulacaklarını düşünür, girecekleri bir eve sahip olmayı umarlar ve bu bayramda bazı adetler ile daha birçok niyetin gerçekleşmesini beklemektedirler.
Bunların gerçeklikle ne kadar ilgisi var? Daha doğrusu Hıdırellez ne anlama geliyor? Bunun bir aslı olması gerektiğini düşünüyoruz, o zaman böyle bulunmalı. Bana bunun hakkında bilgi verir misin?
Efendim, bazı konular halk geleneğine bürünebilir ve özlerinden uzaklaşabilir. Mayıs başında kutlanan Hıdırellez bayramında sanırım böyle bir bombardıman vakası var. Olayın özünü şu şekilde ifade edebiliriz:
Hz.Musa (as) döneminde, hükümdarlardan birinin saf fikirli oğlu, kendini dine vermiş ve dini bir hayat yaşamak ve hayatını dini ayinler ile değerlendirmek istemiştir. Babasının egemenliği, rütbesi ve konumu onu tatmin etmiyor. Rabbimiz, hükümdarın oğlunun dini hizmetlere bağlılığını ve çevrenin rehberliğini de sever. Ona mucizeler bahşetti. Bu nedenle bu gencin rehberlik için dolaşırken ziyaret ettiği çorak topraklar yeşile dönmeye başlar. Kuru çöllerin yeşilliği, hükümdarın oğlunun oradan geçtiğini gösterir.
Arapça'da yeşile de bir isim (hazr) olduğu için kurak yerlerin yeşile döndüğünü gören insanlar, Hızır'ın buradan geçtiğini söyleyerek Hızır adını meşhur etmeye başlarlar. Bu genç adam bazen dönemin peygamberi İlyas ile de tanışır. Böylece halk, İlyas'ın alaihis-selam ile buluştuğu günü Hızır-İlyas'ın buluşma günü olarak çağırır. Daha sonra bu isim Hıdırellez'i oluşturacak şekilde yuvarlanır. Merhumun adını, oğlunuzun adını Eyyub, dikkatli olun, soruya ip kalır, tıpkı onun söylediği gibi, Hızır ve İlyas Hıdırellez olur.
Hızır'ın aslında geçtiği yerleri yeşillendiren bir muhafız mı, yoksa peygamber mi olduğuna dair çeşitli rivayetler var. Ama gerçek şu ki anne babanın hayatını yaşayan Hızır, beş tür hayatın ikinci derecesinde yaşıyor. Bu seviyedeki yaşam bizim gibi maddi koşullara bağlı değildir. Aynı anda birçok yerde farklı görüntülerle bulunabilir.
Dolayısıyla halk arasında "Hızır yardımına ulaştı." ve söylentiler yayılıyor.
Bazen Hızır'ın mevkisini alıp Hızır'dan ders alan velilerin olduğu, Hızır gibi başı dertte olanların imdadına yetiştikleri anlaşılır, bu yüzden onların da Hızır olduğu düşünülmüştür.
Hazretlerinin Mektubundaki bu konuyla ilgili soru cevapta, "Hızır aleyhisselam yaşıyor ama hayatı ikinci derece hayat, diğer birçok alim onun hayatta olmadığını düşünüyor. Formda bilgi var.
Hızır - İlyas'ın buluşma günü olarak bildiğimiz Hıdırellez bayramında bu bilgiler ve ilgi dikkate alındığında gerçekçi bir bakışla bakmak ve kutlamak mümkün olacaktır.
Ateş yakıp atlamak, oyuncak evler inşa etmek, gerçeğe ulaşılacağını düşünmek gibi gelenekler halkın dileği olarak kabul edilir. Doğru gerçekler olarak kabul edilmezler. Onlardan yardım beklenemez.