SONBAHAR MEYVELERİ
GÖZLEME ÇAĞRI
1 — Bir erik, bir üzüm tanesi ve bir elma alıp uzunluğuna kesin. İkiye ayrılmış olan meyvelerdeki farkı bulun. Her birinin kabuk ve etli kısımlarıyla çekirdeklerini inceleyip tanımaya çalışın.
2 — Eriğin çekirdeğini kırın. İçinde ne buldunuz? Şimdi de bir kestaneyi uzunlamasına kesin. Tohumunu görebildiniz mi? Görmüş olduğunuz o beyaz etki kısım kestanenin tohumudur.
3 — Bir meyvenin tohumunu çıkarıp nemli bir toprağa gömerseniz bir süre ‘ sonra ne göreceğinizi umarsınız? Şu halde tohum neye yarar? Onu içinde saklayan meyve neye yarar?
MEYVE NEDİR?
Meyve, çiçekten oluşur. Daha açık bir ifadeyle çiçeğin çanak şeklindeki bir iç organı olan ve bünyesinde genellikle beyaz olan yumurtacıkların bulunduğu yumurtalıktan meydana gelir.
Taç yaprakları döküldükten sonra bu organ büyümeye başlar. Bu arada besleyici maddeleri zenginleşir ve özsuyu da çoğalır; böylece meyvenin oluşumu gerçekleşir. Meyve oluşurken içinde bulunan yumurtacıklar da tohuma dönüşürler.
Bu arada akla şöyle bir soru gelebilir: Çiçekli bütün bitkilerin yumurtalıkları olduğuna göre bunların hepsi meyve verirler mi?
Bunun cevabı kesinlikle “evet”tir.
Ancak bunların hepsi aynı biçimde olmadıkları gibi tatlı veya yenilebilir meyveler değildirler.
Şeftali, erik, elma, üzüm, domates ve benzeri birçok meyve etli meyve sınıfına girer. Domates, patlıcan gibi yenilebilen meyvelerin içinde bulundukları patlıcangiller familyasındaki bazı bitkilerle meyveleri ise zehirli olduğundan yenilemez.
Elma, incir ve çilek gibileri ise gerçek meyve değildir, yenilebilen kısımları yumurtalıktan oluşmaz. Çiçeğin başka bölümleri tarafından meydana getirirler.
MEYVELER NEYE YARARLAR?
Meyvelerin esas görevleri tohumlan korumaktır. Yenilebilir olmaları insan ve hayvanlar için önem taşıyan bir özellik ise de bitki için bir değeri yoktur.
Meyve, çeşitli yollarla ana bitkiden uzaklaşacak olan tohumlara belirli bir süre için koruyucu bir kılıf görevinde bulunur. Böylece kendi türünün devamlılığını sağlar.
İşte bu yaşantının devamını sürdürmek için tabiat her tür bitkiye çok değerli olan «meyve» yi vermiştir.
BİR MEYVENİN ÇEŞİTLİ BÖLÜMLERİ NELERDİR?
Bunu inceleyebilmek için erik, şeftali, üzüm ve elma gibi birkaç cins meyveyi ele alalım:
Aşağıda resmi verilmiş olan şeftali ve arka sayfadaki bir eriği tetkikle işe başlayalım: Önce kabuklarını sonra etli kısımlarını ayıklayacak olursak elimizde iki çekirdek kalır. Bu çekirdeklerin kabuklarını da kırarsak meyvenin tohumları meydana çıkar.
Bu incelemeyle meyvenin üç bölümü olduğunu gördük: Oldukça ince bir tabaka teşkil eden ve dış kabuk olarak bilinen kabuk, az veya çok tatlı ve sulu bir bölüm olan, orta kabuk ismi verilen meyvenin ortası, iç kabuk denilen ve tohumu koruyan çekirdek.
Bu üç tabakanın tümüne birden yemiş kabuğu denir.
Şimdi çekirdekli bir üzüm tanesini inceleyelim (yanda yukarıdan aşağıya ikinci resim): Her ne kadar orta kabuk (meyve ortası) ile dış kabuk (meyve dışı) görünmekteyse de tohumları koruyucu iç kabuk (meyve içi)’a tesadüf etmek mümkün değildir. Üzümün etli ve glikozlu sulu kısmı olan meyve ortasına karışmıştır.
Birlikte incelediğimiz şeftali, erik ve üzüm etli meyve türünün birer örnekleridir.
Ya elma? Onu da bu türden sayabilir miyiz? Hayır! Bu meyve diğerlerinden biraz farklıdır: Tatlı ve yenilebilir olmasına rağmen meyvenin etli bulunan kısmı gerçek meyve değildir. Elmanın esas meyve kısmı attığımız çekirdek yatağı yani koçanıdır. Bunun nedeni et ve kabuk kısımlarının yumurtalık çeperinden (meyve yaprak) oluşmayıp çiçeğin başka bölümlerinden meydana gelmeleridir. Bu nedenle elma, yalancı meyve olarak isimlendirilir.
Ağaçlık bir bölgede gezinecek olursanız bir kestane ağacıyla meyvelerini inceleyin.
Gruplar halinde dallardan sarkan yeşil dikenli kılıfları içinde ve bazıları açılmış kestane meyvelerinde dikkatinizi çeken nedir? Birlikte duran iki veya üç kestane değil mi?
Bunlardan birini keserek iç yapılarını incelerseniz koyu renkli bir kabuğun altında daha açık renkte zarımsı bir tabaka onun içinde iki iri etli kısım ve üstünde de pirinç tanesi gibi irice bir organ (yandaki yukarıdan aşağıya üçüncü resim) görürsünüz.
Acaba bunlardan hangisi gerçek meyvedir? Etli kısımları mı? Hayır! Kestaneyi yerken soyup attığımız kabuk, gerçek meyvedir. Etli bölümüyse kestanenin tohumlarıdır.
Örnek olarak ele aldığımız kestane kuru meyvelerden olup bu kısmı yenmemekte ve yalnızca etli olan tohumlarından yararlanılmaktadır.
Şu halde yemiş kabuğunun sağlamlığına göre meyveleri etli ve kuru olarak sınıflandırmak mümkündür.
İlk örneklerimizde yemiş kabuğu tatlı veya ekşi olan sulu kısmı meydana getirirken ikinci örneklerimizde zar veya ağaç kabuğu gibi sert bir bölüm olarak görülür.
Bu arada halk arasında kullanılan deyimleri bu sınıflandırmalarla karıştırmamak gerekir. Kuru yemiş olarak isimlendirdiğimiz ve tohumunu yediğimiz badem, fındık, ceviz ve benzeri meyveler botanik yönden etli meyveler sınıfına girerler.
Hepinizce bilinen ceviz bir kuru meyve değildir. Mevsiminde inceleyeceğiniz cevizin etli yeşil kabuğu meyvenin dış ve orta kabuklarıdır (meyve dışı ve meyve ortası). Yenilmeyen yeşil dış kabuk olgunlaştığı zaman zengin besleyici maddelerden meydana gelen tohumu (ceviz içi) içinde bulunduran sert iç kabuktan kolayca ayrılır.
Ceviz, fındık, badem, kestane, yer fıstığı, antep fıstığı ve benzeri gibi en çok tanınan kuru meyvelerin tohumlan yenmektedir.
Tohum oldukça acayip bir organdır. İlk bakışta hiçbir canlılık belirtisi bulunmayan mercimek tohumunun acaba iki insan ömrü sonra bile canlanabileceğine inanır mısınız? Yeni bir bitkiye hayat verecek olan tohum bir tabiat mucizesidir.
Yaşama süresi bitkinin türüne göre değişir. Söğüt, uygun bir toprak bulamadığı anda hemen ölürken, yukarıda örneğini verdiğimiz mercimeğin 80 ila 150 yıl yaşaması gerçekten ilginçtir.
Çimlenme yeteneğini kaybetmeme özelliğine sahip bir tohum uzun süre muhafaza edilebilmekte ve rekor denilebilecek bir ölçüye (Lüferotu 250 yıl) ulaşabilmektedir. Tabiatıyla ender olan bu bitkinin yerine buğdayı ele alırsak daha doğru bir örneğe değinmiş oluruz. 7-8 yıllık çimlenme yeteneği bize güzel bir fikir verir.
Bu bilgilerden sonra biraz da pratik yönden araştırmaya geçelim:
TOHUMUN YAPISI
Bir elma tohumu alarak koyu renkli kabuğunu soyalım. Bunun altında eşit boyda, beyaz, dolgun ve sert iki yaprakçık görürüz: Bunlar yanda resmi bulunan çeneklerdir.
Çeneklerin üst kısımlarında pek de ö- nemli gibi görünmeyen küçük bir çıkıntı vardır ki bu gelecekteki bitkinin hayat kaynağıdır. Bu bölümün adı embriyondur. (Aynı özelliği kestaneyi incelerken görmüş ve üst bölümünde pirinç gibi ince bir organ tespit etmiştik) Embrion, kökçük, gövdecik ve tomurcuktan meydana gelmektedir.
Tohum ekildiği zaman embriyon gerekli beslenmeyi çeneklerden alacak ve yeni bir bitki olarak büyüyecektir.
GÖZDEN GEÇİRME VE BİLGİYİ KONTROL
1 — Meyve nedir ve çiçeğin hangi bölümünden oluşur?
2 — Meyveyi meydana getiren tabakaları sayın.
3 — Bir sıralama yaparak gerçek ve gerçek olmayan, etli ve kuru meyveleri sınıflara ayırın.
4 — Tohum hangi kısımlardan meydana gelmiştir? Embriyon nedir?
5 — Aşağıda resimlerini verdiğimiz ökseotu ve akdikenin de meyveleri vardır.
Bunlar acaba hangi tür meyveye benzerler?
GÖZLEMLER (*) ARAŞTIRMALAR (**) PRATİK DENEYLER (***)
1 (’) Akdikenin meyvesine bir bakın; ne kadar süre dallarında kalır? Bu kadar uzun süre meyveleri dalda kalan başka bitkileri sayabilir misiniz? Dallarında kısa süre kalan meyveleri tanıyor musunuz?
2 (**) Muşmula, elma, armut gibi meyveleri enine ve boyuna kesin; yemiş kabuğunun çeşitli tabakalarını bulmaya çalışın.
3 (***) Çayırda, ormanda, çitlerde, dere kenarlarında ve tarlalarda kendi kendine yetişen meyveleri toplayın; kuru mu, yoksa etli mi olduklarını anlamaya çalışın.
4 (*“) Bir kestaneyi enine ve boyuna keserek her tabakasının ismini sayın ve gördüğünüz bu bölümleri çizin.
5 [***) Meyve canlıdır; birçok meyveyi olgunlaşmalarının çeşitli safhasında ikiye keserek içlerini inceleyin.
Uyarı: Az yetişmişlerinden başlayarak aynı türe ait bazı çiçeklerin yumurtalıklarını olgunlaşmalarının çeşitli devrelerinde keskin bir bıçakla kesin; (kiraz, funda gülü ve benzerleri) yumurtalık içinde meyvenin kademeli bir şekilde olgunlaşmasını izleyin.
Bir karton alarak çeşitli evrelerinde incelediğiniz çiçek yumurtalıklarıyla meyveleri yapıştırınız. Yapıştıracağınız çeşitli boydaki kağıt şeritlere de gözlemlerinizi yazınız (olgunlaşmamış yumurtalık, değişim halinde yumurtalık gibi)